Currently browsing category

Nakşbendiyye

HOCA   YÛSUF   HEMEDÂNÎ

HOCA   YÛSUF   HEMEDÂNÎ [Kaddesallahu Sırrahulaziz] ( 1048 – 1141 ) ” Silsile-i  Nakşbendiyye-i  Aliyye’nin  Dokuzuncu  Halkası “ Altın silsilenin dokuzuncu halkası olan Yûsuf Hemedânî, Türk dünyasının İslâmlaşmasını, Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslâmlaşmasını sağlayan Yesevilik ile Nakşiliğin ortak mürşidi ; kolbaşıdır. Adı Yûsuf bin Eyyûb, künyesi Ebû Yakub, nisbesi Hemedânî’dir. 440/1048 …

HAZRET-İ TÜRKİSTAN Hoca Ahmed YESEVÎ

HAZRET-İ TÜRKİSTAN Hoca Ahmed Yesevî [ KADDESALLAHU  SIRRAHUL-AZÎZ ] Hoca Ahmed Yesevi Türk dünyasının manevi hayatında asırlardır tasarrufu devam eden ve “Pir-i Türkistan”, “Hazret-i Türkistan” namı ile anılan büyük bir Türk mutasavvıfıdır. O, kendi adıyla anılan Yeseviyye tarikatının esaslarını belirlemiş ve bugün bütün dünyada büyük bir yaygınlığa sahip Nakşbendiyye tarikatını da …

ŞAH-I   NAKŞBEND   MUHAMMED  BAHAÜDDİN  BUHARÎ

ŞAH-I  NAKŞBEND   MUHAMMED  BAHAÜDDİN  BUHARÎ [ Kaddesallahu   Sırrahulaziz ] İsmi, Muhammed bin Muhammed’dir. Bahaüddin ve Şâh-ı Nakşbend gibi lakabları vardır. Allah’ın sevgisini kalplere nakşettiği için, “Nakşbend” denilmiştir. 1318 (H.718) senesinde Buhârâ’ya beş kilometre kadar uzakta bulunan Kasr-ı Ârifân’da doğdu. 1389 (H.791)’da Kasr-ı Ârifân’da Rebî’ul-evvel ayının üçünde Pazartesi günü vefât etti. …

ÂDÂB-I DAĞISTANÎYYE (Dağıstan Nakşbendiliği Esasları)

EL-ÂDÂBU’L-MARZİYYE Fİ’T-TARİKATİ’N-NAKŞBENDİYYE Kazikumuh’lu Cemaleddîn’in kendi el yazması nüshaya, oğlu Seyyid Abdurrahman’ın yazdığı ÖNSÖZ Babam Seyyid Cemaleddîn Kazikumuh’ta doğmuştur. Gençliğinde Kazikumuh hanı Aslan Han’ın sekreteri olmuştur. Aslan Han onu çok severdi ve gayret ve dürüstlüğünü mükâfatlandırmak için, Kürin hanlığındaki hepside Atsal adını taşıyan üç köyü ona bağışladı. Bu köylerde oturanlar babama vergi …

ALİ USTA’NIN HATIRATINDAN – I. KISIM

Ali Usta’nın Hatırâtı -I- ALİ USTA’NIN  HATIRALARINDA ŞEYH   ŞERAFEDDİN   DAĞISTANΠ(K.S.) ALİ USTA’NIN HATIRATINDAN – I. KISIM 1.  Eseri Yayınlatan  Hasan Burkay (Rh.A.)’ın  Önsözü Sizlere bu küçük eserle, insan başından geçmiş, bizzat yaşanmış, pek çok harikulade olaylarla dolu canlı bir kitap sunacağız. Tahminen 1955 yıllarında dükkanıma daha evvel ismini ve methini …

CEMALEDDİN GAZİKUMUKİ’NİN MEKTUBU

OSMANLI ŞEYHÜLİSLAMI’NA MEKTUB            NAKŞBENDÎ ŞEYHİ SEYYİD CEMALEDDİN GAZİKUMUKİ’NİN OSMANLI ŞEYHÜLİSLAMI’NA YAZDIĞI MEKTUB Seyyid Cemaleddin Gazikumuki k.s. İmam Şamil, içteki münafık, hain yerli işbirlikçileriyle uğraşırken bir yandan da zâlim, işgalci emperyalist Hıristiyan Rus kuvvetlerine karşı dini, vatan ve özgürlüğünü korumaya çalışmaktaydı. Bunun için eldeki bütün kuvvetlerine …

BEŞİKTAŞLI YAHYÂ EFENDİ

YAHYÂ EFENDİ [K.S] ( 1494; Trabzon  – 1569, İstanbul ) İstanbul’da yetişen büyük velîlerden. İsmi Yahyâ, nisbeti Beşiktâşî’dir. Aslen Amasyalı olup Şamlı Ömer Efendinin oğludur. Yahyâ Efendi, İbn-i Ömer el-Arabî, Yahyâ bin Ömer Beşiktâşî ve Molla Şeyhzâde gibi isimlerle de tanınıp meşhûr olmuştur. 1494 (H.900) senesi Trabzon’da doğdu. 1569 (H.977) …

EBÛ’L-HASAN   HARAKÂNÎ

EBÛ’L-HASAN   Harakânî [K.S.] Allah’a ve âhirete âit ilimler yâni mârifetler sâhibi büyük âlim ve velî. Künyesi Ebü’l-Hasan, ismi Ali bin Câfer’dir. Bistâm’ın bir kasabası olan Harkân’da dünyâya geldi. Ebü’l-Hasan-ı Harakânî, uzun boylu, güzel yüzlü, geniş alınlı, iri gözlü ve kumral idi. Hazret-i Ömer’e benzerdi. İnsanları Hakk’a dâvet eden, onlara doğru …

BÂYEZÎD-İ BİSTÂMÎ [K.S.] 776 (H.160) veya 803 (H.188)de İran’da Hazar Denizi kenarında Bistâm’da doğdu. Künyesi, Ebû Yezîd’dir. İsmi Tayfûr, babasının adı Îsâ’dır. Evliyânın büyüklerinden ve Sultân-ül-Ârifîn lakabıyla meşhûr olan Bâyezîd-i Bistâmî Silsile-i aliyye-i Nakşbendiyyenin beşinci halkasıdır. Üveysî olup, İmâm-ı Câfer-i Sâdık’ın vefâtından kırk yıl sonra doğduğu hâlde İmâm-ı Ali Rızâ’nın sohbetinden ve …

SİLSİLE-İ  ALİYYE-İ   NAKŞBENDÎYYE (Bir Örnek)

SİLSİLE-i  ALİYYE-i   NAKŞBENDİYYE Tasavvufi yolda  “Silsile”  günümüzde kendisine biat edilen  Mürşid-i Kamil’den  Rasulullah (s.a.v.)’e kadar ulaşan bir manevi zincirdir. Bu zincirin sağlam  oluşu tasavvufi feyz ve bereketin intikalinde çok önemli olduğundan  intisab edilen tasavvuf  yolunun “açık” olmasının ve manevi feyz akışının “aktif” oluşunun en büyük delili “sahih bir silsile”ye sahip olmasıdır. …