Currently browsing tag

Nakşbendîyye

ÂDÂB-I DAĞISTANÎYYE (Dağıstan Nakşbendiliği Esasları)

EL-ÂDÂBU’L-MARZİYYE Fİ’T-TARİKATİ’N-NAKŞBENDİYYE Kazikumuh’lu Cemaleddîn’in kendi el yazması nüshaya, oğlu Seyyid Abdurrahman’ın yazdığı ÖNSÖZ Babam Seyyid Cemaleddîn Kazikumuh’ta doğmuştur. Gençliğinde Kazikumuh hanı Aslan Han’ın sekreteri olmuştur. Aslan Han onu çok severdi ve gayret ve dürüstlüğünü mükâfatlandırmak için, Kürin hanlığındaki hepside Atsal adını taşıyan üç köyü ona bağışladı. Bu köylerde oturanlar babama vergi …

Şerâfeddin Dağıstanî (1875-1936)

ZEYNEL  ABİDİN   ŞERAFEDDİN  DAĞISTANÎ Hicrî 1292 – Miladî 1875  *  Hicrî 1355 – Miladî 1936 Hayatı Sohbetlerinden Seçmeler TBBM’ye Açılış Günlerinde Verdiği Manevi Destek Kurtuluş Savaşındaki Kahramanlıkları ve Fiilî Cihadları Şerâfeddin Zeynel Abidin Dağıstanî, Hicrî 1292 – Miladî 1875 yılı, Zilka­de ayının üçüncü Pazartesi gecesi Dağıstan’ın Temirhan-şura vilayeti, Gunip kazasının Kikuni köyünde, …

HAZRET-İ TÜRKİSTAN Hoca Ahmed YESEVÎ

HAZRET-İ TÜRKİSTAN Hoca Ahmed Yesevî [ KADDESALLAHU  SIRRAHUL-AZÎZ ] Hoca Ahmed Yesevi Türk dünyasının manevi hayatında asırlardır tasarrufu devam eden ve “Pir-i Türkistan”, “Hazret-i Türkistan” namı ile anılan büyük bir Türk mutasavvıfıdır. O, kendi adıyla anılan Yeseviyye tarikatının esaslarını belirlemiş ve bugün bütün dünyada büyük bir yaygınlığa sahip Nakşbendiyye tarikatını da …

ZİKİR : TASAVVUFUN  ‘OLDURMA’  YÖNTEMİ

TASAVVUFUN   ‘ O L D U R M A‘   YÖNTEMİ OLARAK Z İ K İ R Zikir,  her işte Allah’ı hatırlamak, zihinde tutmak, yâd etmek, unutmamak ve anmak, kendini gafletten kurtarmak, kulun Allah’ı dille ve kalple anması anlamında Kur’an kaynaklı bir tasavvuf kavramıdır. Gaflet de Allah’ı unutmak demektir. Zikr bir anlamda hatırlama; özetle , …

HOCA   YÛSUF   HEMEDÂNÎ

HOCA   YÛSUF   HEMEDÂNÎ [Kaddesallahu Sırrahulaziz] ( 1048 – 1141 ) ” Silsile-i  Nakşbendiyye-i  Aliyye’nin  Dokuzuncu  Halkası “ Altın silsilenin dokuzuncu halkası olan Yûsuf Hemedânî, Türk dünyasının İslâmlaşmasını, Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslâmlaşmasını sağlayan Yesevilik ile Nakşiliğin ortak mürşidi ; kolbaşıdır. Adı Yûsuf bin Eyyûb, künyesi Ebû Yakub, nisbesi Hemedânî’dir. 440/1048 …

BÂYEZÎD-İ BİSTÂMÎ [K.S.] 776 (H.160) veya 803 (H.188)de İran’da Hazar Denizi kenarında Bistâm’da doğdu. Künyesi, Ebû Yezîd’dir. İsmi Tayfûr, babasının adı Îsâ’dır. Evliyânın büyüklerinden ve Sultân-ül-Ârifîn lakabıyla meşhûr olan Bâyezîd-i Bistâmî Silsile-i aliyye-i Nakşbendiyyenin beşinci halkasıdır. Üveysî olup, İmâm-ı Câfer-i Sâdık’ın vefâtından kırk yıl sonra doğduğu hâlde İmâm-ı Ali Rızâ’nın sohbetinden ve …

Dr. Necdet YILMAZ: Tasavvuf-Cihad Ayrılmazlığı

Tasavvuf-Cihad Ayrılmazlığı Necdet Yılmaz Tasavvuf bütünüyle cehd ve emekten ibarettir. Ona vurdumduymazlık ve tembellik karıştırmayın. Ruzbârî İnsan ile “İslam” arasına giren engellerin kaldırılarak, fertlerin fıtrî yapı ve yaratılışlarına en uygun nizama kavuşturulması cihad; insan ile “ihsan” arasındaki maniaların bertaraf edilerek, müminlerin kâmil bir iman ile şuurlu bir hayat yaşamalarını temin …