Currently browsing author

editor

SU ÜSTÜNE YAZI YAZMAK / Hayati BİCE

“SU   ÜSTÜNE   YAZI   YAZMAK” Dr. Hayati BİCE “Su Üstüne Yazı Yazmak” İnsan Yayınları arasında yayınlanan otobiyografik bir roman… Romanın yazarı Muhyiddin Şekûr hakkında geçtiğimiz yıllarda İstanbul’a bir konferansa katılmak üzere geldiği ve kitabın künye sayfasında hakkında yazılan birkaç satır dışında bilgiye de sahip değil-d-im. Bu kadarıyla ilk bakışta pek …

ÂDÂB-I DAĞISTANÎYYE (Dağıstan Nakşbendiliği Esasları)

EL-ÂDÂBU’L-MARZİYYE Fİ’T-TARİKATİ’N-NAKŞBENDİYYE Kazikumuh’lu Cemaleddîn’in kendi el yazması nüshaya, oğlu Seyyid Abdurrahman’ın yazdığı ÖNSÖZ Babam Seyyid Cemaleddîn Kazikumuh’ta doğmuştur. Gençliğinde Kazikumuh hanı Aslan Han’ın sekreteri olmuştur. Aslan Han onu çok severdi ve gayret ve dürüstlüğünü mükâfatlandırmak için, Kürin hanlığındaki hepside Atsal adını taşıyan üç köyü ona bağışladı. Bu köylerde oturanlar babama vergi …

Şerâfeddin Dağıstanî (1875-1936)

ZEYNEL  ABİDİN   ŞERAFEDDİN  DAĞISTANÎ Hicrî 1292 – Miladî 1875  *  Hicrî 1355 – Miladî 1936 Hayatı Sohbetlerinden Seçmeler TBBM’ye Açılış Günlerinde Verdiği Manevi Destek Kurtuluş Savaşındaki Kahramanlıkları ve Fiilî Cihadları Şerâfeddin Zeynel Abidin Dağıstanî, Hicrî 1292 – Miladî 1875 yılı, Zilka­de ayının üçüncü Pazartesi gecesi Dağıstan’ın Temirhan-şura vilayeti, Gunip kazasının Kikuni köyünde, …

Abdullah Dağıstanî (1891-1973)

Hz. Şeyh  ABDULLAH DAĞISTANÎ [Kaddesallahu Sırrahu’l-Azîz – Allah O’nun aziz sırrını kutsasın ] [Dağıstan, 1891 – Şam, 1973] -Bu sayfayı   okuduktan sonra sitemizdeki “Su Üstüne Yazı Yazmak” sayfamızı da  okumanızı özellikle tavsiye ederiz.- BİR     “RUH AVCISI”NIN   PORTRESİ Sen yüreğimden ayrılmaz bir parçasın. Gözlerime hiç uyku girmez ; Çünkü Sen göz kapaklarımla …

Tasavvuf Nedir?

TASAVVUFUN TANIMI  Tasavvuf, Allah tarafından sevilme ve Allah’ı sevmeyi  öğrenmektir. Tasavvuf, sehâvet (cömertlik), zerâfet (zariflik) ve nezâfet (temizlik)tir. Tasavvuf,  halktan incinmemek ve mahlukâtı incitmemektir. Tasavvuf, zıtları (zahir/batın ; kesret/vahdet; celal/cemal ; celvet/halvet ) birleştirmektir Cüneyd Bağdadi: ” Hakkın seni sende ifna edip kendisiyle ihya etmesi olan tasavvuf, Allah’ın ahlâkı ile …

Hoca Ahmed Yesevî / DÎVÂN-I HİKMET * 12. Baskı Kitabevlerinde…

Hoca Ahmed Yesevî / DÎVÂN-I HİKMET Türkiye Türkçesine Aktarım: Hayati BİCE 12. Baskı Kitabevlerinde… Uzun süredir baskısı bulunmayan Türkiye Diyanet Vakfı yayını DÎVÂN-I HİKMET yeni düzenleme ve nefis bir baskı ile yayınlandı. Bu baskıda 256 hikmetin Karahanlı Türkçesi’ndeki orijinal metni ile hikmetlerin Türkiye Türkçesi’ne aktarımı yer alıyor. Türkiye sathındaki Türkiye …

Tasavvuf Yoluna Giriş

Rabbanî Tasavvuf Yoluna Giriş: İntisab-İnâbe-Biat İSTİHARE: Tasavvuf yolunu talep eden kişi (tâlip) şeyhin huzûruna gelince, şeyh ona önce istihâreyi tavsiye etmeli, bu işin kendisi hakkında hayırlı olup olmadığını konusunda mânevî bir işâret aramasını söylemelidir. Tâlip üç defadan yedi defaya kadar istihâre yapar. Bu istihârelerden sonra talebinde bir tereddüt olmazsa, mürşid onun (intisap) …

HAZRET-İ TÜRKİSTAN Hoca Ahmed YESEVÎ

HAZRET-İ TÜRKİSTAN Hoca Ahmed Yesevî [ KADDESALLAHU  SIRRAHUL-AZÎZ ] Hoca Ahmed Yesevi Türk dünyasının manevi hayatında asırlardır tasarrufu devam eden ve “Pir-i Türkistan”, “Hazret-i Türkistan” namı ile anılan büyük bir Türk mutasavvıfıdır. O, kendi adıyla anılan Yeseviyye tarikatının esaslarını belirlemiş ve bugün bütün dünyada büyük bir yaygınlığa sahip Nakşbendiyye tarikatını da …

Abdulkadir GEYLANÎ: Mürşidin Müride Karşı Görevleri

Müridin Terbiyesinde Şeyhe Düşen Görev Şeyh, kendisine gelen müridi, kendisi için değil; Allah için kabul etmelidir. Mürid ile arkadaşlığı hoşça ve nasihat yollu olmalıdır. Onu şef­kat gözü ile yönetmelidir. Mürid, kendisine yüklenen riyazet görevini çekemez olduğu za­man, ona yumuşak davranmalı ve şefkatli bir ananın çocuğunu terbi­ye ettiği gibi terbiye etmelidir. …

ZİKİR : TASAVVUFUN  ‘OLDURMA’  YÖNTEMİ

TASAVVUFUN   ‘ O L D U R M A‘   YÖNTEMİ OLARAK Z İ K İ R Zikir,  her işte Allah’ı hatırlamak, zihinde tutmak, yâd etmek, unutmamak ve anmak, kendini gafletten kurtarmak, kulun Allah’ı dille ve kalple anması anlamında Kur’an kaynaklı bir tasavvuf kavramıdır. Gaflet de Allah’ı unutmak demektir. Zikr bir anlamda hatırlama; özetle , …