Prof. Dr. İbrahim MARAŞ: İlk “Müslime” Kadı

İlk “Müslime”  Kadı  Muhlise Bubi (1869-1937)

ve  Sovyet Rejimi (1921-1936)

Prof. Dr. İbrahim MARAŞ

 Muhlise Bubi Diğer İslam Alimleri ile birlikte…

            Hayatı:

Muhlise Bubi, 21 Şubat 1869 yılında Vyatka bölgesinde Sarapul’a bağlı İj-Bubi köyünde doğdu[1]. Babası Abdülallam Hazret’den ve annesi Bedrülbenat Hanım’dan tahsil gördü; ayrıca çevredeki bazı meşhur ilim sahiplerinden istifade etti[2].

            1887’de Mevlevî Celaleddin Ahmedcanoğlu isimli bir imamla evlenmişse de pek olumlu bir evliliği olmadı.  Kızı Münciye’nin doğumunun ardından, eşinden ayrılarak, 1898’den itibaren, Bubi köyündeki Bubi Medresesi’nde kızlar için sınıflar açtı ve orada çeşitli dersler okuttu. Daha ileri bir tarihte, 1917’de, ise eşinden resmen boşandı. Bu medreseyi büyük ve küçük kardeşleri idare ediyordu. Kendisi de Kızlar Medresesi’nin müdürlüğünü yapıyordu. 1910-1912 tarihindeki Bubi olaylarından sonra Troitski’ye geçti ve orada Yavuşeflerin kızlara mahsus Medrese-i Ayniye’sinde Ulûm-ı Arabiye dersleri verdi. 1917’de Orenburg Müftülüğü’ne kadı seçildi, 1918’de ve sonraki nedvelerde tekrar kadı seçildi. 1919’da Orenburg Müftülüğü’nde imtihan edilerek muallimelik ve kızlar medresesinde müderriselik derecesini aldı. Muhlise Bubi, Bolşevik devrimi sonrasında Ufa’da yayımlanan (1924-1927) İslâm Mecellesi ‘nde çeşitli yazılar yayımladı. 1937’de suçlanarak hapse atıldı ve o sıralarda vefat etti[3].

        Eserleri:

        Muhlise Bubi’nin herhangi bir risâlesi bilinmemektedir. Ancak onun yazma ve basma çeşitli makaleleri mevcuttur. Onun yazılarının çoğu, 1924-1927 tarihleri arasında Ufa’da Diniye Nezâreti (Müftülük) tarafından çıkarılan İslâm Mecellesi‘nde yayımlanmıştır. Makaleleri şunlardır:

  1. “Bubi’de Kızlar İçin Terbiyehane”, Ülfet, 1906/38 (6 Eylül)
  2. “İdarege Mektup”, Ahbar, 1908/45 (28 Mart)
  3. “İslâm Dünyasında Hatunlar”, İslâm Mecellesi, 1924/1, s. 28-30.
  4. “Hatunlar Gineşi İle İş  Kıluv”, İslâm Mecellesi, 1924/2, s. 72-73.
  5. “Diniye Nezâretine Tâbi Bulgan Hürmetli İmamlar ve Din Alimlerine”, İslâm Mecellesi, 1925/5-6, s. 227-228.
  6. “Hatun Kızlara Ait”, İslâm Mecellesi, 1925/11-12, s. 438-442.

       Düşünce Yapısı ve Faaliyetleri:

      Muhlise Bubi, İslam dünyasının ilk ve tek hanım kadısı olması açısından büyük önem taşımaktadır. Usûl-i cedidi bütün gücüyle desteklemiş ve bu uğurda gayret etmiştir. Ancak, o, Rusya müslümanlarının en önemli medreselerinden birini kurmuş olan Bubi kardeşlerin bir ferdi olsa da, onlar kadar etkin bir rol oynamamıştır.

      Muhlise Bubi, gerek Bubi’deki kızlar medresesinde gerekse Troitski’deki kızlar medresesinde pasif konumunu sürdürdü. Onun bu pasif konumu, belki de, 25 Ekim-4 Kasım 1926 tarihleri arasındaki Üçüncü İslam Siyezdi’nde aleyhine küçük bir grubun oluşmasına sebebiyet verdi.

      25 Ekim-4 Kasım 1926 tarihleri arasında Ufa’da yapılan Üçüncü İslam Siyezdi’ne Tataristan, Başkırdistan, Kazakistan, Ukrayna ve Çuvaşistan Cumhuriyetleri ile R.S.F.S.R.’nin bütün oblast ve gubernalarından ve Sibir’den toplam 430 vekil katıldı. Ayrıca Kırım ve Özbekistan Dini İdareleri’nin müftüleri de fahri üye olarak katıldılar. Toplantıda Merkezi Dini İdare’nin (Ts.D.U.M.-Tsentralnoe Duhovnoe Upravlenie Musulman) müftüsü ve altı kadısı için gizli oyla seçim yapıldı (“Üçüncü İslam Nedvesi”, İslam Mecellesi, 1926/8(10), ss. 811-812)

      Rızaeddin b. Fahreddin’in tartışmasız bir kere daha seçildiği toplantıda Muhlise Bubi’nin yerine Abdullah Süleymani’nin rapor sunması bazı itirazlara neden oldu. Bu itirazlara dair bilgi KGB raporlarında dikkatimizi çekmektedir

      Başlarını Ufa delegesi Şerifcan Ahmethanov ile Semipalat delegesi Huccetülhakim Mahmutov’un çektiği bir grup, Muhlise Bubi’yi kadılıktan çıkarıp yerine Cihangir Abızgildin’in eşi Ayşe Hanım’ı seçmek istiyorlardı. Hatta Cihangir Abızgildin’in kendisinin de kadı olmayı düşündüğü söylenmekteydi. Bunun sebebi olarak ise, Muhlise Bubi’nin kendi bölümünün işlerini niçin hazırlamadığı, kendisinin yerine niçin başkalarının rapor hazırladığı öne sürülüyordu. Muhalif delegeler böyle bir durumda M. Bubi’ye neden ihtiyaç duyulduğunu açıkca dile getirdi. Ancak bu Siyezd delegelerini kızdımaktan naşka bir işe yaramadı. (Sirena Bagaviyeva, “…Religiya vaşa ostalas tolko v vaşey vole (o tretem siezde Musulman vnutrenney Rossii i Sibiri)”, Gasırlar avazı (Exo vekov), 1999/1-2, s. 102-125)

————————

[1]. Bkz. R. Fahreddin, Mahkeme-i Şer’iyyemiz Müftülerimiz ve Kadılar Hakkında, yazma, vr. 141(a).

[2]. Bubi Medresesi Tarihi (cıyıntık), s. 193.

[3]. Fahreddin, Mahkeme-i Şer’iyyemiz Müftülerimiz ve Kadılar Hakkında, yazma, vr. 141(a).

 

———————————

(*) İbrahim Maraş: A. Ü. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi.