EBÛ’L-HASAN   HARAKÂNÎ

EBÛ’L-HASAN   Harakânî [K.S.] Allah’a ve âhirete âit ilimler yâni mârifetler sâhibi büyük âlim ve velî. Künyesi Ebü’l-Hasan, ismi Ali bin Câfer’dir. Bistâm’ın bir kasabası olan Harkân’da dünyâya geldi. Ebü’l-Hasan-ı Harakânî, uzun boylu, güzel yüzlü, geniş alınlı, iri gözlü ve kumral idi. Hazret-i Ömer’e benzerdi. İnsanları Hakk’a dâvet eden, onlara doğru …

BÂYEZÎD-İ BİSTÂMÎ [K.S.] 776 (H.160) veya 803 (H.188)de İran’da Hazar Denizi kenarında Bistâm’da doğdu. Künyesi, Ebû Yezîd’dir. İsmi Tayfûr, babasının adı Îsâ’dır. Evliyânın büyüklerinden ve Sultân-ül-Ârifîn lakabıyla meşhûr olan Bâyezîd-i Bistâmî Silsile-i aliyye-i Nakşbendiyyenin beşinci halkasıdır. Üveysî olup, İmâm-ı Câfer-i Sâdık’ın vefâtından kırk yıl sonra doğduğu hâlde İmâm-ı Ali Rızâ’nın sohbetinden ve …

ASIRLAR BOYUNCA MÜCEDDİDLER -Bir Varsayım-

HİCRETİN İLK YÜZYILINDAN BUGÜNE  ASIRLAR BOYUNCA MÜCEDDİDLER Önemli Bir Not : [Pakistanlı müslümanlrın hazırladığı bu müceddidler listesini websitemize  ne kabul ederek ne de tekzib ederek koyduk.Ancak bugün olduğu gibi tarih boyunca da “asrın müceddidi”nin kim olduğunun kesin olarak bilinmediğinin bir işareti olarak ve günümüzde de kendi mensub olduğu ekolün rehberini müceddid kabul eden …

SİLSİLE-İ  ALİYYE-İ   NAKŞBENDÎYYE (Bir Örnek)

SİLSİLE-i  ALİYYE-i   NAKŞBENDİYYE Tasavvufi yolda  “Silsile”  günümüzde kendisine biat edilen  Mürşid-i Kamil’den  Rasulullah (s.a.v.)’e kadar ulaşan bir manevi zincirdir. Bu zincirin sağlam  oluşu tasavvufi feyz ve bereketin intikalinde çok önemli olduğundan  intisab edilen tasavvuf  yolunun “açık” olmasının ve manevi feyz akışının “aktif” oluşunun en büyük delili “sahih bir silsile”ye sahip olmasıdır. …

TASAVVUFUN TEMEL KAVRAMLARI

Tasavvufun Anahtar Terimleri (Mutasavvıf, Mürşid, Silsile, Mürid, Zikir, Edeb)   Günümüzde İslami bilimler dünyası  ile gündelik hayat arasındaki bağların kopması neticesinde Tasavvuf deyimleri olarak adlandırabileceğimiz zikir, vird, âdâb , takvâ, verâ, zühd, ihlâs, mârifet, ilim, yakîn, maiyyet, seyr, kurb, cezbe, vecd, mevâcîd, havâtır, ahvâl, tasarruf, teveccüh, himmet, cem’iyyet, huzûr, hilâfet, mahbûbiyyet, …

TASAVVUFUN   SEÇKİN   SİMALARI

* HAZRET-İ RASÛLULLAH (S.A.V) Ahmed-i Mahmud-u Muhammed Mustafa (s.a.v)’in Hayatı Muhammed Mustafa (s.a.v)’in Kronolojisi * EHL-İ BEYT-İ RASULULLAH Hz. Fatımatü’z-Zehra binti Muhammed {R.A} Hz. Aliyyul-Murteza bin Ebu Talib{K.V.} Hz. Hasan{R.A.} Hz. Hüseyin{R.A.} * EZVÂC-I TAHİRÂT [Rasulullah’ın Eşleri] Hz.Hatıcetul-Kübra{R.A.} Hz. Aişe{R.A.} * ÇAR YÂR-İ GÜZÎN [DÖRT SEÇKİN DOST] Sıddık-i Ekber Ebu Bekr {R.A.} Ömerül-Faruk bin Hattab {R.A.} Osman-ı …

TASAVVUF DÜNYASINDA HALLER

MANEVİYAT  ÂLEMİNİN  HALLERİ (İrhâs, Mûcize, Keşf, Kerâmet, Firâset, Basîret)  İRHÂS : Arapça, sıkıştırmak, ısrar etmek anlamlarına gelen bir kelimedir. Çoğulu irhasâttır. Nebi olacak bir zâtta, bir peygamber adayında nübüvvetten, nebi olduğu kendisine bildirilmeden önce ortaya çıkan, peygamberliğine müjde olan âdet dışı yâni harikulade (olağanüstü) haller, işlerdir. Îsâ aleyhisselâmın beşikte konuşması, kuru ağaçtan tâze hurma …

TASAVVUFUN TANIMI

Tasavvuf, Allah tarafından sevilme ve Allah’ı sevmeyi  öğrenmektir. Tasavvuf, sehâvet (cömertlik), zerâfet (zariflik) ve nezâfet (temizlik)tir. Tasavvuf,  halktan incinmemek ve mahlukâtı incitmemektir. Tasavvuf, zıtları (zahir/batın ; kesret/vahdet; celal/cemal ; celvet/halvet  ) birleştirmektir Cüneyd Bağdadi: ” Hakkın seni sende ifna edip kendisiyle ihya etmesi olan tasavvuf, Allah’ın ahlâkı ile ahlâklanmaktır. Ebu …

TASAVVUF EHLİNİN ÖZELLİKLERİ

‘ALLAH ADAMLARI”NIN   ÖZELLİKLERİ : İLİM : Bir şeyi hakkıyla bilmek, anlamak, öğrenmek, cehlin zıddı mânâlarına geldiği gibi, okumak, görmek, dinlemek veya cenâb-ı Hakk’ın ihsânı ile elde edilen mâlumât ve bilgi anlamında da kullanılan ilim çok çeşitli kısımlara ayrılmaktadır. Amele dâir ilimlerden biri olan ilm-i ahlâk, fazîlet ilmi olup, buna kavuşma …

TASAVVUF   ÂLEMİNİN  KİŞİLİKLERİ

MANEVİYAT   ÂLEMİNİN  KİŞİLİKLERİ (Pîr, Şeyh, Velî, Evliyâ, Ricâl-i Gayb, Kutub, Gavs, Müceddîd, Âbid, Ârif, Zâhid) PÎR : Tasavvufî literaturde anılan şahsiyetlerden birisidir.  Tasavvuf yolunda rehber zât veya tasavvuf yollarından birinin kurucusu, şeyh, mürşid, mânâlarında kullanılmaktadır. Hâce Bahâeddîn Buhârî; “Pîr, Allah’a kavuşmağa vesîledir. Maksûd olan (arzulanan, istenilen) Hak sübhânehüdür.” demiştir. Hace Muhammed …